Stablecoin Nedir?
Bitcoin’in icadı ve sonrasında oluşturulan altcoinler ilk başlarda Bitcoin’e oranlı satılıyordu. Örneğin Ethereum almak için Bitcoin veriyordunuz. Daha sonraları fiyat dalgalanmalarından etkilenmek istemeyen ve kriptoparaları yatırım aracı olarak gören insanlar için “Stablecoin” adı verilen maddi değeri 1:1 (genelde dolar) olan baz para mantığı için icat edildi. Hem daha hızlı ve ucuza para transferi sunan bu coinlerin kullanımı bir anda hızla arttı. En çok kullanılan Stablecoin’ler ise USD Centre (USDC), Tether (USDT), Binance (BUSD) ve DAI (merkeziyetsiz) gelmektedir. Ayrıca TUSD, GUSD, HUSD, PAX, UST, sUSD (merkeziyetsiz) olarak örnekler çoğaltılabilir. Ancak alım satım platformlarında bazen işlem komisyonları nedeniyle bu kriptoparaların fiyatları 1 birim üzerinde ya da altında olabilmektedir. (Örn: 0,999$ veya 1,001$ gibi)
Dolaşımda 62 Milyar Adet USDT, 26.53 Milyar Adet USDC , 10,4 Milyar Adet BUSD ve 5,56 Milyar adet DAI vardır. Bu coinler nedir, avantajları nelerdir incelemeye devam edelim.
USDC
Amerika Birleşik Devletleri merkezli Circle ve Coinbase‘in desteklediği açık kaynaklı bir teknoloji projesi olan Centre tarafından 1 Amerikan Doları‘na sabitlendiği belirtilen kriptoparadır. Piyasaya sürdüğü her bir USDC karşılığında 1 ABD Doları’nı sürekli izlenen ve denetlenen özel bir banka hesabında tutmaktadır. Böylelikle değerini hep 1$’a sabitlemeyi amaçlar. Bunu neden yapmaktadır? Merkez bankaları para basarken o paranın karşılığını kasalarında Dolar, Altın vb. emtialar olarak saklamak zorundadır. Aksi halde basılan banknotların karşılığı olmadığından kağıt parçasından öteye gidemezler. USDC Ethereum ağında ERC-20 akıllı kontratı olarak üretilir. Ethereum akıllı kontratlarını destekleyen cüzdanlar (En yaygın kullanılan Metamask) arasında transfer edilebilir.
USDT
2015 yılında Hong Kong merkezli Tether Limited şirketi tarafından her bir birimin karşılığı 1 dolar olacak şekilde piyasaya sürülmeye başlandı. Tether önce Omni protokolü üzerinde üretildi. Omni, Bitcoin blokzincirine sabitlenmiş bir dizi dijital varlık ve para birimi için kullanılan çok yönlü bir platformdur. Ancak Bitcoin blokzincirinin işlem ücretleri ve işlem süreleri zamanla Tether’e olan talebi karşılamayınca, Tether şirketi, USDT’yi Ethereum, Tron, EOS ve diğer blokzincirleri üzerinde de üretip dağıtmaya başladı. Böylelikle işlenmesi ve gönderimi hızlı ve ucuz olması sayesinde günümüzde borsalarda alım satım yapılan coinlerin büyük bir çoğunluğu Tether ile yapılmakta. Binance borsasının yaygınlığı Tether ile birlikte büyümüştür. Ancak Tether üzerindeki karabulutlar hiçbir zaman dağılmamıştır.
Kara bulutların sebepleri ise küçümsenmeyecek kadar büyüktür.
Kasım 2017’de 31M$ değerinde USDT çalınması ile 2015 yılında yaşanılan Bitstamp borsasının hacklenmesi arasında Bitcoin defterinde bağ bulunması. Her ne kadar Tether hard fork yapıp tokenların takasını engellediğini belirtse de kafaların karışmasına sebep oldu.
2018 yılında ABD Federal savcıları Tether’in Bitcoin fiyatını manipüle edip etmediği gerekçesiyle sorguladı. 2017 yılında Bitfinex; 2018 yılında ise Kraken borsasında manipulasyon yapıldığına dair kanıtlar bulundu.
Bitfinex borsası Tether; 2019 yılında New York Baş Savcısı Letitia James’in soruşturma açması ile tekrar gündeme düştü. Tether ile işlem yapılan borsada ödeme sıkıntısı başlamış ve şirketin acilen para çekme işlemleri için 100 Milyon Dolara ihtiyacı olduğu yayılmıştı. Karşılaşılan bu durum sayesinde Bitcoin fiyatı 6000$’dan 4000$’a kadar geriledi. 2021 yılında Borsa ve Tether firması 18.5Milyon$ tazminat ödemeyi kabul etse de basılan her bir USDT karşılığı olarak kasasında 1$ tutmadığı ortaya çıkmıştı. Konu üzerine Tether bir mütabakat yayınlamış ancak finans çevresinde yeterli ve geçerli bulunmamıştır. Tether Limited, para rezervlerini taahhüt ettiği bir denetim yoluyla tam destek iddiasını hiçbir zaman kanıtlamadı.
BUSD
Paxos (New York merkezli blokchain firması) işbirliğiyle çıkarılmış ve New York Eyalet Finansal Hizmetler Departmanı (NYFDS) tarafından onaylanmış 1’e 1$ destekli hem Binance Smart Chain hem de ERC-20 ağında kullanılabilen Binance’in stablecoinidir. Aylık düzenli denetim raporuna ulaşabilirsiniz.
Şimdiye kadar incelemiş olduğumuz Stablecoin’ler aslında bir kurumun ürünü. Buna karşın gün geçtikçe büyüyen Defi (Merkeziyetsiz Finans) dünyasında harika bir çözüm daha var. Çözümün adı DAI. Merkeziyetsiz, sahibi olmayan Stablecoin. Peki DAI nasıl, neye göre üretiliyor?
DAI (Merkeziyetsiz Stablecoin)
Bir Amerikan Doları’na karşılık üretilen tamamen merkeziyetsiz, teminata dayalı bir kriptoparadır. Multi-Collateral Dai (MCD – Çoklu Teminatlı Dai) sistemi olarak da bilinen Maker Protokol, kullanıcıların teminat varlıklarından yararlanarak DAI üretilmesine olanak tanır. Maker Protokolü; Maker DAO (Merkeziyetsiz Otonom Organizasyon) bağlı bir süreçtir. DAI Coin projesinin amacı herkes tarafından üretilebilen ve dolar değerine göre değerlenen bir stablecoin’i oluşturmaktır. DAI; tamamen insansız, akıllı kontratlar ile Maker Kasası’nda teminatlandırılıp üretildiğinden değeri hiç bir zaman düşmeyecektir. Bu kasaya elinizde var olan Ethereum vb. kriptoparaları bağlayıp DAI alabiliyorsunuz. Dilediğiniz zaman bu kontratları bozup DAI verip bağladığınız kriptoparanızı iade alabiliyorsunuz. Günümüzde hızlı ve ucuz gönderim sebebiyle DAI tercih eden büyük şirketlerin sayısı artmaktadır.
Yukarıda yer alan bilgiler ışığında, her geçen gün büyüyen Defi rüzgarına kapılmamak elde değil. Bugün bize ait bir varlığa erişmek için insanlara, firmalara, bankalara, devletlere, onların sistemlerine, denetimlerine, kontrollerine ve kurallarına maruz kalmak zorundayız. Yakın bir gelecekte Maker DAO gibi protokoller hayatımızın her adımına dahil olacak. Hazır mıyız?