Bitcoin Nedir? Sanal Para Dünyasının Devrimi


1

Sihir. Internet. Para. Birleşimi: Bitcoin.

3 Ocak 2009’da, Satoshi Nakamoto takma adlı bir dahi, Bitcoin’i resmen icat etti.

Bu gizemli kişi veya grup her kimse, yakında her şeyi değiştirecek dünyanın ilk kripto para birimini yaratmayı başardı. Herhangi bir aracıya ihtiyaç duymadan dünyanın herhangi bir yerindeki bir kişiye para göndermemizi sağlar. Bitcoin; bilinen sabit bir maksimum arza, azalan bir üretim ivmesiyle, para biriminin eşler arası değişimini sağlayan küresel, sınırsız, merkezi olmayan bir protokoldür.

Bitcoin yenilikçi bir şey yapmayı amaçlamaz – bunun yerine, mevcut adaletsiz, erişilemez ve enflasyonist finansal sisteme gelişmiş bir alternatif sunar. Finansı merkezden uzaklaştırarak, dünya çapında yaklaşık iki milyar insanı hapsedecek kadar karmaşık bir sistemi aşamalı olarak basitleştiriyor ve herkesin parçası olabileceği izinsiz bir ağa dönüştürüyor.

Bitcoin Neyi Çözüyor?

Merkezileştirme: Bitcoin, işlemleri onaylamak ve doğrulamak için bankalara veya merkez bankası gibi merkezi bir üçüncü otoriteye olan ihtiyacı azaltır. Transferlerimizi ve ödemelerimizi yapmak için mevcut temel katmanlı finansal sisteme ihtiyaç duymak yerine, Bitcoin tamamen P2P – eşler arası çalışır ve merkezi bir hükümet denetleyicisine (kamu kurumu) duyulan güven ihtiyacını ortadan kaldırır.

Doğrulanabilirlik: Bitcoin, fiat (devlet destekli para) ile mümkün olmayan birim düzeyinde para birimi doğrulaması sağlar. Örneğin, dolaşımda (ABD Hazinesi, her 10.000 banknottan birinin sahte olduğunu tahmin ediyor) ortalama bir insanın keşfedemeyeceği çok sayıda sahte dolar var. Ancak hiç kimse sahte Bitcoin oluşturamaz çünkü Bitcoin ağı, herkesin herhangi bir miktarda Bitcoin’e erişebileceği ve gerçek olarak doğrulayabileceği bir halka açık blokzinciri aracılığıyla kriptografik olarak güvence altına alınmıştır.

Enflasyon: Bitcoin’in arzı 21 milyon ile sınırlandırılmıştır. Bundan daha fazla Bitcoin asla olmayacak. Şu anda merkez bankalarının bastığı paralar gibi kimse “daha fazla Bitcoin basamaz”. Fiat para birimlerinin aksine, Bitcoin zamanla satın alma gücünüzü ortadan kaldırmaz.

Bitcoin Blok Zinciri

Teknoloji endüstrisinde devrim yaratan kavram blok zincirlerdir. Verileri herkesin görebileceği bir defter olarak tutan bir (dijital) blok zinciridir. Geçmişi ve geçerliliği, dünya genelinde her biri blok zinciri geçmişinin tam bir kopyasını tutan Bitcoin node’ları, düğümleri tarafından doğrulanır.

İşlemler halka açık blok zincir tarafından güvence altına alındığından, madeni paralarınızın gerçek olduğunu veya işlemlerinizin hileli olmadığını doğrulamak için bir aracıya (banka) güven duymanıza gerek yoktur. Tüm işlemler doğrulanabilir, matematiksel olarak programlanmış, sağlam kriptografik Bitcoin blok zinciri üzerinde yer almaktadır.

Ses Hızında Para Bitcoin

Mevcut finansal sistemin derinden kırıldığı bir gerçek. Yaygın hiperenflasyon, küresel ekonomik eşitsizlik ve küresel gücü elinde tutan ulus-devletlere bağımlılık ile fiat, gerçekten sağlam hiçbir şey tarafından desteklenmiyor. Para artık bir güç gösterisi hatta silah oldu.

Güçlerin kontrolünden kaçmak istiyorsak, alternatif bir sisteme ihtiyacımız olacak. Bitcoin, merkezi otoritesi olmayan bir para birimidir. Hiçbir hükümet bunu kontrol edemez, bu nedenle sonsuz niceliksel çoğaltmalardan veya hükümetlerin kullandığı diğer para basma planlarından zarar görmeyecektir.

Peki, Bitcoin’den kim sorumlu?

Bu, kripto paraya meraklı ancak yeni insanların sıklıkla sorduğu ilk sorulardan biridir. Doğal olarak, bu soru güven konusunda bir endişe olarak ortaya çıkıyor: Bitcoin blokzincirinden sorumlu, en  tepede kim var?

Cevap: Bitcoin herhangi bir ülke, kurum veya kişi tarafından kontrol edilmiyor. Merkezi değildir, yani bozulamaz veya kontrol edilemez.

Neden merkeziyetsizliğe ihtiyacımız var?

Bitcoin’in belki de en önemli artısı merkeziyetsizliğidir. Bitcoin’i mevcut bankacılık sisteminden ayıran temel fark budur. Dünya çapındaki bankacılık sistemi merkezileştirilmiştir. Paramız hükümet tarafından kontrol edilir ve dağıtılır. Bu paraya Latince “otorite tarafından belirlenen bir karar” anlamına gelen kelimeden türetilmiş “fiat” diyoruz.

Merkezi bir itibari para birimine sahip olduğunuzda, kuralları istediğiniz zaman değiştirebilen bir finansal sisteme zorlanıyorsunuz demektir. Sizden kredili mevduat hesabı ücreti alan, minimum bakiye gerektiren büyük bankacılık sistemine tabisiniz. Birçok banka paralarını bankada tutmaları için tüketicilerinden ücret alıyor. Tüm bankacılık sistemini biz besliyoruz ve tüm komisyonlar cezaları biz ödüyoruz. Ayrıca bu sisteme neredeyse bizi muhtaç etmişler.

Finansal hizmetler, insanların buna adil bir şekilde katılmasına izin vermeyen ücretler, minimumlar ve kimlik gereksinimleri gibi engeller yaratır. İnsanlar yaşadığı ülkenin siyasi ve ekonomik politikalarına maruz kalmakta ve sonuçlarına katlanmak zorunda bırakılmıştır.

Bitcoin topluluğu içinde bir söz vardır. “Bitcoin bunu çözer!”

Bitcoin’den kimse sorumlu olmadığı için Bitcoin herkes için çalışır. Bitcoin Ağı, birisinin zirvede olması yerine, ona katılan herkesin fikir birliğine dayanmaktadır.

Hangi ülkede olursanız olun veya hükümetiniz ne kadar kontrol ediyor olursanız olun, servetiniz aynı şekilde Bitcoin blok zinciri tarafından güvence altına alınır ve hiç kimsenin bunu değiştirme yetkisi veya gücü yoktur. Bitcoin’in “saldırıya uğraması” veya kontrol edilmesi teknik olarak mümkün olsa da, bunun neden olmayacağını daha sonra açıklayacağız.

Bitcoin, banka hesabı olmayanlar veya olmasını istemeyenler için servetlerini güvenli bir şekilde depolamak ve büyütmek için bir fırsattır. Hiç kimseye kapalı değildir. Dış dünyadaki tüm engeller ortadan kaldırılmıştır.

Merkeziyetsizçilik Gizliliktir!

Geleneksel bankacılıkta, kredi puanlarına ve devlet kimliğine dayalı onaylara tabi tutulursunuz. Bu, herkesi dolandırıcılığa açık hale getirir; biri kimliğinizi çalarsa, kredi kartı açabilir, adınıza borç oluşturabilir. Bitcoin ile katılımınız kimliğinize bağlı değildir. İsimler ve kişisel veriler Bitcoin blok zincirindeki işlemlerle bağlantılı olmadığı için herkes ve herkes anonim olarak katılır.

Çoğu kripto para borsası (Bitcoin satın alabileceğiniz yerler), kimliğinizi bir selfie ve fotoğraflı kimlikle doğrulamanızı gerektiren bir KYC – Know Your Customer – Müşterinizi Tanıyın süreci gerektirse de, Bitcoin’inizi borsadan çıkardıktan sonra kendiniz sıcak cüzdan veya soğuk cüzdanlarda saklayabilir, yapacağınız tüm işlemler ile anonim kalabilirsiniz.

Para Nedir?

Resmi olarak tanımlanan para, mal ve hizmet satın almak veya borçları ve vergileri geri ödemek için kabul edilen bir şeydir. Bunun kağıt faturalar ve basılmış madeni paralarla sınırlı olduğunu düşünebilirsiniz, ancak temel kullanım durumlarını yerine getirdiği sürece bir hesap birimi, bir değişim aracı ve bir değer deposu. gibi her şey para olabilir:

Tarihe bakıldığında, eski insanların takas ettiği eşyalar, günümüzün parası olarak  kabul ediliyordu. Bu, kabuklardan ve hayvanlardan gümüş ve altına kadar her şeyi olabiliyordu.

14. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar, deniz kabukları Afrika ve Asya’da takas ve ticaret için para birimi olarak kullanıldı. Dayanıklı, bölünebilir, tanımlanabilir ve kıt olan deniz ürünleri, madeni para öncesi mükemmel doğal para birimiydi. Cam boncuklar, taşlar ve tuz gibi diğer maddeler de farklı kültürlerde kullanılmıştır. Bu eski para birimleri bugün değersiz çünkü sonunda hiperenflasyon. yani değer katilinin kurbanı oldular.

Hiperenflasyon

Venezüella ve Zimbabve gibi ülkelerdeki fahiş para basmanın sonucu hiper-enflasyonist bir döneme girdiler. Tarihten ders alacaksak, önceki para birimlerinin kurbanı olduğu güvenlik açıklarına uygulanabilir çözümler bulmalıyız. Ancak fiatta değiştiremeyeceğimiz şeyler için çok fazla endişelenmek yerine gerçek çözümlere bakabiliriz.

Monopoly oyununu çocukluğumuzdan hatırlarız . Hayat oyununun abartılı bir versiyonu olsa da, temel ilkeler değişmemiştir. Varlıklara (gayrimenkul veya hisse senedi gibi) yatırım yapanlar, net değerlerinin değerlendiğini görürler; Borcu olan ve varlıkları çok az olan veya hiç olmayanlar, tasarruflarının yok olduğunu görmeye devam eder. Satın alma güçleri zayıflar, malları ve varlıkları daha pahalı hale gelir ve hiçbir devlet yardımı onları kurtaramaz. Devlet darboğaz yaşayanları geçindirmek için para basar. Zenginler, oyuna daha fazla para girdiği için varlıklarının fiyatlarının arttığını görürken, yoksullar, bir zamanlar karşılayabilecekleri ihtiyaçlar (kira gibi) dayanılmaz derecede pahalı hale geldiğinden tasarruflarının azaldığını görür. Bu, enflasyonun sonucudur. Ama sonunda, zenginler yalnızca daha da zenginleşiyor ve malların fiyatı daha pahalı hale geliyor, bu da insanları bir yoksulluk döngüsüne hapsediyor.

Her şeyin kontrol altında olduğunu düşünmenizi isteyen özellikle demokratik olmayan ülkelerde hükümetler para arzını istediği zaman şişirebilir.

Ancak Bitcoin ile kontrol kimsede değil. Bitcoin’in arzı 21 milyon ile sınırlıdır, oysa fiat dolar sınırsızca basılabilir. Bitcoin’in arz sınırının sonucu kıtlıktır. Bitcoin talebi arttıkça fiyatı ve dolayısıyla satın alma gücü de artacaktır.

Sihirli Sayı

21 milyon Bitcoin sınırının nereden geldiğini kimse bilmiyor; bu muhtemelen rastgele seçilmiş bir sayıdır. Ancak önemli olan bu sayının asla değiştirilememesidir. Kodun içine işlenmiştir ve bu arz sınırını artırmak yani yazılımı değiştirmek için herkesin aynı fikirde olması gerekir.  Herhangi bir ürünün arzı artarsa talebi düşer ve bu fiyatına yansır. İnsanlar Bitcoinlerinin değerinin düşmesini istememeyecektir. Böylelikle bu sayıyı artırmak için gereken fikir birliğine varılacağı pek mümkün görünmüyor.

Dünyada 21 milyondan fazla insan var; bu, herkesin bütün bir Bitcoin’e sahip olamayacağı anlamına gelir ve dünyadaki Bitcoin sayısının iki katı kadar mevcut milyoner var. Benimseme artmaya devam ettikçe Bitcoin’in gelecekteki değeri hakkında bir fikir verebilir.

Bitcoin arzı sınırlandırılmış olsa da, her Bitcoin “satoshi”lere bölünebilir, tıpkı doların sentlere, liranın kuruşlara bölünmesi gibi. Her Bitcoin 100 milyon satoshi içerir ve bu nedenle toplamda 2,1 katrilyon satoshi vardır.

Arz ve Talep

Şu anda, 21 milyon Bitcoin’in tamamı henüz  hepsi üretilmedi. Üretim sonsuza kadar bu hızla sürmeyecek. Yeni Bitcoin üretimi durana kadar arzı yavaş yavaş artacak, ve bu da talep-fiyat dengesine yansıyacaktır. Çünkü Bitcoin üretim hızı son Bitcoin üretilene kadar yavaşlayarak devam edecek.

Sonuç olarak bu, yalnızca talepteki kaymaların fiyatı etkilediği anlamına gelir. Satın almak için fiat para kullandığımız şekilde Bitcoin kullanmaktan hala uzak olsak da, yapabileceğimiz en önemli hamle belki de servetimizi Bitcoin’de tutmak. Sürekli artan arz nedeniyle fiat paranın satın alma gücü zayıfladıkça Bitcoin’in satın alma gücü zaman içinde artacak. Sistemde, toplamda 21 milyon Bitcoin dolaşıma çıkıncaya kadar üretim devam edecektir, ardından üretim süreci duracak ve madenciler sadece işlem masrafları üzerinden desteklenmeye devam edilecektir.

Proof Of Work – Çalışma Kanıtı

Katılımcılarının yani Bitcoin madencilerinin yeni işlem gruplarını kilitlemek için enerji ve hesaplama gücü harcamasını gerektiren bir fikir birliği algoritmasıdır. Madenciler, işlem geçmişini, yeni işlemleri ve kazanan madenci olarak kendi kimliklerini tanımlayan 64 karakterli zor bir onaltılık seri numarasını (bir karma) başarılı bir şekilde hesaplarlar. Bu hesaplamanın ödülünü algoritmayı ilk çözen kişi olmak kaydıyla, Bitcoin ile ödüllendirilir. Kazanan daha sonra çözümünü ve içerdiği işlemlerin listesini blok zincirine gönderir, böylece bu işlemleri sonsuza kadar herkese açık olarak güvence altına alır. Hesaplama yetkisini ve gücünü kullanarak matematiksel işlemleri gerçekleştirme işleminin genel adı Madenciliktir. Bu işlemleri yapmak için, sunulan Bitcoin yazılımını indirerek donanımları (genellikle ekran kartları) üzerinde yoğun işlemci gücü gerektiren işlemleri gerçekleştiren Bitcoin ağındaki düğümlere de “madenci” denilmektedir.

Herhangi bir merkezden üretilmeyen Bitcoinler, P2P – noktadan-noktaya dağıtık bir ağ özelliği gösterir. Bu ağda gerçekleşen ödemeler diğer noktalara anında ulaşır, böylece hangi adresten hangi adrese ödeme yapıldığı kayıtlara geçer. Toplanan kayıtlar blok adı verilen yapıların içinde yer alır. Her bir blok üzerinde yüksek işlem gerektiren bir hash algoritması uygulanarak, belli bir sıfır sayısıyla başlayan ifadenin bulunması istenmektedir. Bu işlemi gerçekleştiren ilk kullanıcıya ilk zamanlarda 50 BTC ödül olarak veriliyordu. Bitcoin’ler böylece üretilmiş olur. Her bir blok kendisinden önce gelen son bloğun da hash ifadesini içerir. Böylece bozulması oldukça zor (%51 saldırısı hariç) bir blok zinciri oluşur. Bundaki amaç da, çifte harcamayı önlemek ve gönderimleri kayıt altında tutmaktır. Verilen ödül miktarı her 210 bin blokta bir (yaklaşık 4 senede bir) yarıya düşürülür (50,25,12.5,…)

Sistemin ilk blokunun adı “Genesis Block” olarak isimlendirilmiştir ve 4 Ocak 2009’da üretilmiştir. Bunun gibi bloktaki ilk işlem özel bir işlemdir ve yeni para bloğu yaratan tarafından başlatılır. Bu, ağa madencilerin katılmaları için bir teşvik sistemidir, bu sayede parayı basacak merkezi bir otoriteye sahip olmayan sisteme, para, istenildiği gibi dağıtık olarak girebilmektedir. Madenciler bu şekilde, hem sisteme yeni Bitcoinler üretip sürerek hem de bekleyen işlemleri gerçekleştirme hizmetleri karşılığında sistemden Bitcoin alarak kazanç sağlamaktadırlar. Yeni paranın sisteme düzenli olarak eklenmesi altın madencilerinin altın bularak dolaşıma sokmalarına benzetilmektedir, madencilik ismi de buradan gelmektedir. Mevcut süreçte madenciler, her yıl dolaşıma girecek olan Bitcoin miktarını azalan ve öngörülebilir bir oranla üretmeye devam etmektedirler.

Zorluk Ayarlaması

Daha fazla insan Bitcoin kazmak için heveslendikçe toplam katılımcı sayısının artmasını sağladı. Bu da Bitcoin bloğunun oluşturulmasını hızlandırır. Ne kadar çok kazan olursa, değerli maden ulaşmak o kadar kolay olur.

Bitcoin protokolünün yerleşik bir zorluk ayarı vardır. Her 2016 blokta (yaklaşık iki hafta), daha fazla madenci çevrimiçi hale geldikçe veya çevrimdışı oldukça, Bitcoin madenciliği zorluğu ayarlanır. Karmayı çözmek için daha fazla hesaplama gücü varsa, kazananın bir blok çözmesi daha zor hale gelir. Madenciler herhangi bir nedenle çevrimdışı olurlarsa (Çin madencileri yasakladıktan sonra olduğu gibi), o zaman hala çevrimiçi olan madencilerin Bitcoin madenciliği yapması daha kolay hale gelir.

Amaç, nihayetinde dengeyi bulmak ve sabit bir oranda yeni Bitcoin çıkarmaktır ve blok üretim süresini ortalama 10dk. tutmak.  Zorluğun nasıl ayarlandığını buradan takip edebilirsiniz: https://btc.com/stats/diff

Halving – Yarılanma

Bitcoin madenciliği, diğer madencilik türlerinden farklıdır. Kurulumu kolaydır, 7/24 çalışır ve hiçbir insan haklarını veya çalışma yasasını ihlal etmez.

Temel olarak, madenciler çok fazla bilgi işlem gücü gerektirdiğinden elektriğin ucuz olduğu bir yerde Bitcoin madenciliği yapmak için bir grup özel bilgisayar (ASIC’ler: uygulamaya özel entegre devreler) ile çalışır. Madenciler karları bölmek ve yeni bir blok kazanma şanslarını artırmak için havuzlarda birlikte çalışabilirler.

Madenciliği yapılan her yeni Bitcoin bloğu ile, toplu işlemler kaydedilir ve blok zincirine onaylanır. İşlemleri onaylayarak ve kazanan bir hash hesaplayarak, madenciler yeni basılan bitcoin ile ödüllendirilir. Bununla birlikte, bitcoin arzı sınırlı olduğu için bu blok ödülü sonsuza kadar sürmeyecek.

Bitcoin ağının başlangıcında, her blokta 50 bitcoin çıkarıldığından bahsetmiştik.

Her 210.000 blok için – yaklaşık her dört yılda bir – blok başına çıkarılan yeni Bitcoin sayısı yarıya düşer. 2021 itibariyle, her blokta yalnızca 6,25 yeni Bitcoin çıkarılıyor. 2024 yılında, blok ödülü 3,125 Bitcoin’e düşürülecek.

Zamanla, daha fazla insan Bitcoin ağına katılmaya başladıkça talep artar. Aynı zamanda, yarılanmalar nedeniyle arz büyümesi daralır. Sonuç olarak, Bitcoin fiyatı her dört yıllık döngüde daha da yükselmeye meyillidir.

Madencilerin her yarılanma döngüsünde daha az Bitcoin ödülü almalarının bir başka nedeni de ağın büyüme beklentisidir. Daha fazla kullanıcı Bitcoin ağına girdikçe daha fazla işlem gerçekleşir. Her blok yalnızca belli sayıda işlemi tutabilir, bu nedenle kullanıcıların işlemlerinin onaylanması için esasen bir noktada “teklif vermeleri” gerekir.

Madenciler için bu, işlemlerini bir sonraki bloğa dahil etmek için kullanıcılardan teşvik olarak yüksek ücretler aldıkları anlamına gelir. Kullanıcılar için bu, giderek daha yüksek ücretler veya daha yavaş işlem süreleri anlamına gelir. Bu uzun zamandır üzerinde düşünülmüş bir konu ve yeni gelişmeler henüz başlangıç aşamasında. Ancak Lightning Network gibi uygulanabilir çözümler var.

Düğümler, madencilik düğümleri, tam düğümler ve hafif düğümler olarak üçe ayrılır. Blok zincirinde bekleyen işlemleri onaylayan ve yeni bitcoin madenciliği yapan madencilik düğümlerini Tam düğümler ve hafif düğümler, madenciler tarafından gönderilen yeni blokları ve işlemleri doğrulayan şeydir.

Bitcoin tam düğümlerinin üç ana görevi vardır: tüm Bitcoin blok zincirinin bir kopyasını tutmak, işlemleri doğrulamak ve ağın kurallarını uygulamak. Bitcoin hafif düğümleri, tam düğümlerin yaptığının aynısını yapar, ancak tüm blok zinciri geçmişinin bir kopyasını tutmazlar.

Bir Ağdaki Düğümlerin Amacı

Küresel bir ağda ne kadar çok düğüm dağıtılırsa, sistem o kadar merkezi değildir. Bitcoin ağı, herhangi bir kripto para biriminin en fazla düğümüne (madenciler dahil) sahip olduğundan, en güvenli blok zinciridir. Diğer birçok kripto para birimi, hack ve blok zinciri saldırılarına eğilimli olsa da, Bitcoin neredeyse bağışıktır ve bunun nedenini tam olarak yarın açıklayacağım.

Bir düğümün rolü, ağdaki diğer düğümlerle doğrudan iletişim kurarak işlem geçmişinin bir sonraki düğümle uyumlu olduğunu doğrulamaktır. Yeni işlemleri doğrularken, işlem gören bitcoinin çifte harcanmadığını ve hiç yoktan bitcoin oluşturulmadığını kontrol ederler. Bir düğüm kötü niyetli işlem denemeleri görürse, ağdaki diğer düğümlerle birlikte işlemleri reddeder.

Bitcoin işlemleri, söylentilerin yayılmasına benzer şekilde düğümler arasında doğrulanır. Tam düğümler, uyguladıkları kurallara ve başvurdukları blok zinciri geçmişine göre yalnızca kendilerini doğruladıkları işlemleri iletir.

Düğümler, ağın tüm kurallarını (21 milyon sabit başlık gibi) listeleyen Bitcoin çekirdek yazılımını çalıştırdığından, tüm tam düğümler, yayınlanan tamamlanmış blokların doğrulanmasıyla birlikte yalnızca bekleyen bir bloğa uygun işlemleri doğrulayarak ağın korunmasına yardımcı olur. Şans eseri, bir düğüm bir blok üzerinde kötü amaçlı bir işlemi kabul ederse, ağdaki diğer düğümler bloğu tamamen reddeder.

Kendi Tam Düğümünüzü Çalıştırmak

Kendi düğümünüzü çalıştırabileceğinizi biliyor muydunuz? Umbrel gibi kullanıcı dostu, açık kaynaklı düğüm yükleyicileri ile bu çok kolay! Ayrıntılı talimatlar için kılavuzlarını takip edebilirsiniz. Ucuzdur, oldukça basittir ve Bitcoin ağının güvenliğine katkıda bulunur.

Bitcoin oldukça güvenli olmasına ve çoğu kişi fazladan bir düğüm çalıştırmanın ağı geliştirmek için pek bir şey yapmayacağını iddia etse de, belirli hükümet yetki alanlarındaki düğümlerin kapatılması gibi nadir Siyah Kuğu olayları durumunda dünya çapında fazla sayıda düğüme sahip olmaya yardımcı olur.

Kendi düğümünüzü çalıştırmak, diğer düğümlerin dürüst kalması için gereken güveni ortadan kaldırmanıza da yardımcı olur. Bunların çoğu doğru kalsa da, işlemleri kendi tam düğümünüz üzerinden yürüterek, aslında kendi bankanız haline geliyorsunuz.

Bitcoin Hacklenebilir Mi?

DeFi ve kripto para borsası hacklerinin endişe verici hikayelerini duymuş olabilirsiniz.

Bitcoin borsası Mt. Gox, 2014 yılında saldırıya uğradı ve bugün 38 milyar dolara eşdeğer olan 460 milyon dolarlık Bitcoin çalındı.

Kısa süre önce bir bilgisayar korsanı, DeFi projesi Poly Network’ten 600 milyon dolar değerinde çeşitli kripto para birimi varlıklarını çaldı. O zamandan beri fonların çoğu iade edildi, ancak tüm yatırımlarınızı gölgede bırakan bir süper kodlayıcıya sahip olmak için güveninizi ve menkul kıymetlerinizi bir borsaya koymak ne kadar mantıklı?

Kripto para endüstrisinin saldırıya uğramasıyla dikkatli ilerlemek önemlidir. Sizlere bir kaç faydalı bilgi daha sunacağız.

%51 Saldırısı

Bitcoin ağının bu kadar güçlü bir şekilde merkezi olmamasının nedeni, içinde çok sayıda katılımcı bulunmasıdır. Çevrimiçi olan her madenci ve düğümle, ağın genel güvenliği güçlendirilir ve bazı kötü niyetli varlık veya grupların ağı ele geçirmeye çalışması giderek daha zor hale gelir.

Ancak bir blok zinciri ağı güçlü değilse, madencilerin ağın %50’sinden fazlasını ele geçirmeyi başardıkları takdirde, etkin bir şekilde devralabilecekleri ve mevcut varlıklarını “iki katına çıkarabilecekleri” %51 saldırısı denen bir şeye eğilimlidir. Sahte faturalara benzer şekilde, bilgisayar korsanları mevcut bir kripto para biriminin “sahte kopyalarını” kullanabilir, böylece arzı şişirebilir ve para birimini değersizleştirebilir.

Ağ her zaman gerçeğin zinciri olarak en yüksek madencilik gücüne sahip en uzun zincire varsayılan olacağından, Bitcoin gibi iş kanıtı protokollerine yönelik %51 saldırısı başarılı bir şekilde gerçekleşebilir.

Ancak nihayetinde, bu Bitcoin ağında olmayacak çünkü Bitcoin’in Proof Of Work – çalışma kanıtı algoritması %51 saldırısının gerçekleşmesi için çok fazla güç gerektiriyor (küçük bir ülkenin tek başına 23 milyar dolardan fazla donanımla tükettiği kadar güç) ; Bir hacker’ın riskli para kazanmak için bu kadar para harcaması pek mantıklı olmaz.

Ek olarak, bilgisayar korsanları başkalarından Bitcoin “çalamaz”  çünkü kendi Bitcoinlerini yalnızca “iki kez harcayabilirler”. Bir kez daha, bunu yapmak aptalca olurdu çünkü ağ, Bitcoin’in çifte harcandığını fark ettiğinden ve insanlar Bitcoin’e olan güvenini kaybetmeye başladığından, Bitcoin’in değeri hızla düşecektir.

Kuantum Bilgisayarlarla Hesaplama Endişeleri

Pek çok insan, kuantum bilgisayarlarla hesaplama, ağın şifreleme algoritmalarını kırabilecek ve kullanıcıların özel anahtarlarını açığa çıkarabileceğinden, Bitcoin ağının güvenliğini işe yaramaz hale getiren kuantum hesaplama endişesini gündeme getiriyor.

Bir başka endişe de, kuantum hesaplamanın son derece yüksek bir hızda Bitcoin madenciliği yapabilen, böylece madenciliği merkezileştiren ve zincir üzerinde kontrol sahibi olmalarına izin veren “süper madencilere” izin vermesidir.

Bu durumlar göz korkutucu görünse de, kuantum hesaplamanın geleceğinden çok uzaktalar. Her halükarda, Bitcoin ağının bu tür korkunç koşullara hazırlanmak için “yükseltilmesi” için çok zamanı var ve kaçınılmaz olarak kendisini gördüğümüz her türlü saldırıdan koruyabilecek. Bunu yapmak için Bitcoin, kuantum güvenli özellikleri barındıran bir protokole “hard fork” yapacaktır.

Bitcoin’inizi Korumak İçin Ne Yapabilirsiniz?

Şimdilik, şifre oluşturucuları kullanmak ve kripto değişim hesaplarınız için iki faktörlü kimlik doğrulamayı açmak gibi en iyi internet güvenliği uygulamalarınızı uygulamaya devam edin.

Bununla birlikte, bir uyarı kelimesi: kendini koruma, çoğu insan için henüz doğası gereği basit bir görev değildir. Endüstrinin Bitcoin cüzdanları için kullanıcı deneyimini geliştirmeye ve optimize etmeye devam etmesi, aynı zamanda borsaları henüz kendi kendine saklama çözümlerine hazır olmayan kişilerin fonlarını korumaktan sorumlu tutması zorunludur. Nihayetinde, kendi kendine egemenlik, Bitcoin’inizi güvence altına almanın nihai hedefidir – ancak önce öğrenmek için zaman ayırmayı unutmayın.

2017: İç Savaş

Çok uzun zaman önce gibi görünse de, 2017’de Bitcoin topluluğunun iki tarafı arasında bir iç savaş ortaya çıktı ve her şeyi değiştirdi.

Şimdiye kadar belki, Bitcoin’e veya BTC olarak bildiğimiz kripto varlığa (alternatif olarak, bazı borsalarda XBT) görmüşsünüzdür. 2017 yılında Bitcoin Cash $BCH, ortaya çıkan bir “hard fork”un sonucu olarak ortaya çıktı. Hard forklar (Sert Çatallanma) bazı insanlar bir blok zinciri ağının kurallarını değiştirmek istediklerinde (tam fikir birliği onayı olmadan), ağlarının kurallarını değiştirmek için tamamen ayrı bir blok zincirine ayrılırlar. Tam açıklaması ile Yol Ayrımı diyebiliriz.

BTC ve BCH’de tam olarak olan buydu. 1 Ağustos 2017’de, elinde Bitcoin bulunan herkes artık eşit miktarda Bitcoin nakit bulunduruyordu. Topluluk yakında BTC’nin kazanan olacağına karar verdi (bugün fiyat farkı ve hash oranı ile kanıtlandığı gibi). Ama çekişme neydi?

Ölçekleme Sorunu

Ölçeklendirme konusu tartışmalı olsa da, altında yatan gerçek hala aynı. Bitcoin kendi başına ölçeklenemez. Eğer dünya bunu benimseyecekse, çözümlere ihtiyacı var.

BlockSize – Blok Boyutu Tartışması

Bitcoin’i ilk benimseyenler, Bitcoin’i nasıl ölçeklendireceklerini tartıştı. Bazıları ölçeklendirmenin sabırla geliştirilen zincir dışı çözümlerle çözülmesi gerektiğini savunurken, diğerleri bloklar giderek daha fazla işlemlerle tıkandığında yeni benimseyenleri uzaklaştırmamak için Bitcoin’in 1 MB blok boyutunu artırmaya zorladı.

İlk bakışta, blok boyutu kapasitesini artırmak kullanıcılar için işlem ücretlerini düşürmek için iyi bir fikir gibi görünüyor. Ancak bu sistem daha pahalı ve karmaşık donanımlar gerektirecek ve büyük şirketlerin aksine bireysel kullanıcıların blokları kendi düğümleriyle doğrulayabilmesini zorlaştıracak. Blok boyutu arttıkça, tam düğümlerin blokları verimli bir şekilde doğrulaması daha zor hale gelir ve Bitcoin’i daha az merkezi olmayan hale getirir.

Bitcoin ölçeklenmeli, ancak bunu güvenlik ve merkeziyetsizlikten ödün vermeden yapması gerekiyor.

Bitcoin topluluğundaki bu çekişme nedeniyle, daha büyük bir blok boyutu için baskı yapanlar, blok boyutunu 1MB’den 32MB kapasiteye çıkaracak bir bitcoin hard fork’u oluşturarak Bitcoin cash’i başlattılar. Bugün hala birçok Bitcoin Cash savunucusu olsa da, genel topluluk, pazar hakimiyeti ve Bitcoin ağına adanmış madencilik gücü ile kanıtlandığı gibi, kazananı Bitcoin oldu.

Diğer Çatallanmalar

Yıllar boyunca farklı kripto para birimlerinden çok daha fazla hard fork çıktı. Bitcoin’in en popüler çatallarından biri Litecoin’dir (LTC) ve Bitcoin Cash’in öne çıkan çatallarından biri Bitcoin SV’dir (BSV).

Tipik olarak, hard forklar, blok boyutu veya yeni bir blok madenciliği için gereken süre gibi mevcut bir protokolün kurallarından memnun olmayan ve ayrılan gruplardır. Sert çatallar ortaya çıkmaya devam etse de, bu kripto para birimlerinin herhangi birinin bir “pompala ve boşalt” şemasından başka bir şeye dönüşmesi pek olası değildir.

+-

 0

Birçok kişi, saniyede 5000’den fazla işlem gerçekleştiren Visa ve MasterCard gibi ödeme sistemlerine atıfta bulunarak Bitcoin’in sınırlı ağ bant genişliğini eleştirir. Ama Bitcoin ağı saniyede yaklaşık beş işlem gerçekleştirir.

Burada geçerli bir endişe var – ölçeklenemiyorsa Bitcoin bu mevcut ödeme ağının yerini nasıl alabilir?

Ancak insanların yaptığı hata, kredi kartı işlemcilerinin ödeme mutabakatı taban katmanları olarak hareket ettiğini varsaymaktır. Durum kesinlikle böyle değildir ve gerçek işlem anlaşmalarının çözülmesi genellikle birkaç gün sürer.

Önerilen Çözümler

1800’lerin sonundan 1900’lerin başlarına kadar birkaç kısa on yıl boyunca, altın standardı altında, bankalar altın rezervleri tuttular ve altın rezervlerine bir IOU’yu temsil eden kağıt “sertifikalar” veya “bonolar” dağıttı. Basitçe söylemek gerekirse, insanlar taşıması ve saklaması kolay bir şekilde küçük para birimlerinde ödeme yapmanın bir yoluna ihtiyaç duyuyorlardı.

Benzer bir varsayımsal “Bitcoin standardı” altında, Bitcoin’i gözetim altında tutabilir ve koruyucular bunları blok zincirine toplu olarak yerleştirirken katmanlı işlemler gerçekleştirebiliriz. Örneğin, CashApp’te ücretsiz olarak Bitcoin gönderebilirsiniz, ancak gerçekten Bitcoin “göndermiş olmuyorsunuz”. Bunun yerine, herhangi biri size ödeme yaptığında bir IOU alırsınız ve yalnızca Bitcoin’inizi kendi cüzdanınıza aktardığınızda, işlem blok zincirinde onaylandığında olur.

Blockstream’s Liquid gibi yan zincirler aracılığıyla ölçeklendirme gibi başka seçenekler de var, ancak şu anda kullanımda olan en popüler çözüm, Lightning Network Layer-2 çözümüdür.

The Lightning Network

Lightning Network, kullanıcı ücretlerini düşürmek ve anlık işlemlere izin vermek için Bitcoin işlemlerini ölçeklendirmeye yardımcı olacak Layer-2 , yani ikinci katman protokolü olarak 2015 yılında oluşturuldu.

Lightning üzerinden birisiyle işlem yaptığınızda, kanalı açarken ve kapatırken sadece Bitcoin temel katman işlemlerini gerçekleştirirsiniz. Kanal açıkken, ihmal edilebilecek kadar düşük ücretlerle (genellikle bir kuruştan daha az) binlerce mikro işlemi anında gönderebilirsiniz.

Ek olarak, doğrudan bağlı olmadığınız kişilere para gönderebilirsiniz.

İlkokula döndüğünüzü ve arkadaşlarınızla telefon oyunu oynadığınızı hayal edin. Satırın sonundaki kişinin mesajı alabilmesi için, mesajı yanınızdaki kişiye fısıldamanız gerekir, o da yanındaki kişiye iletir ve böyle devam eder.

Sondaki kişiye bağlı olmadığınız için, mesajı ona fısıldayamazsınız – önce onu başka birine iletmeniz gerekir. Lightning kanalları benzer şekilde çalışır, çünkü işlemleri paylaşılan kanallar üzerinden güvene dayalı bir şekilde “aktarabilirler”. Örneğin bir satıcıya Lightning ödemesi göndermek istediğinizde, onlarla doğrudan bir kanal açmanıza gerek yoktur. Bunun yerine ağ, ödemenizi kanalize etmek için en hızlı yolu bularak işlem sürecini sorunsuz ve kolay hale getirir.

Ödemelerin Ölçeklendirmesinin Geleceği

Bitcoin gerçekçi bir şekilde ölçeklendiğinde, insanların bu ödemelerin tam olarak nasıl yönlendirildiğini bilmeleri gerekmeyecek, tıpkı bizim kredi kartlarımızın ve banka havalesi ödemelerimizin nasıl yapıldığını tam olarak bilmediğimiz gibi. Lightning gibi çözümlerle, ölçekleme sorununu çözdüğünü iddia eden “Litecoin” veya “Bitcoin Cash” gibi diğer altcoinler önemsiz hale getiriliyor.

The Lightning Network hala oldukça yeni bir sistem olsa da, hızlı bir şekilde gelişiyor. Halihazırda, insanların anında Bitcoin ile bahşiş göndermesi veya tüketim malları (El Salvador’da olduğu gibi) için ödeme yapması için pratik olarak toplu halde kullanılıyor. Yeni ülkeler kullandıkça ve Bitcoin benimsenmeye başladıkça ilgi otomatikman artacak ve fiat para politikasının belki de sonu gelecek.

Bitcoin Vs Altın

“Bitcoin dijital altındır” ifadesini duymuş olabilirsiniz. Şimdi, bir değer deposu (ve bu konuda altından daha iyi bir değer deposu) olması açısından bu doğrudur. Ancak, gerçek değeriyle altın, takı ve elektronikte görülebilen, tutulabilen ve kullanılabilen somut bir şeydir. Bitcoin, böyle bir şey değil evet. Altın, fiziksel olarak maddi bir varlık olarak görülme ve kullanılma avantajlarına sahip olsa da, bunlar onu Bitcoin’den daha iyi bir değer deposu yapmaz.

Altını Bitcoin ile karşılaştıralım.

Altını depolaması ve saklaması zor ve zahmetlidir. Altını transfer etmesi oldukça zordur. Bölmesi, parçalaması oldukça zordur ve ticarete müsait değildir. Dünya üzerinde toplam miktarı bilinmemektedir. Ancak Bitcoin bunların aksine saklaması, transferi ve taşıması oldukça kolaydır ve toplam adedi 21 Milyon’dur.

ABD Dolarının “İç Değeri” nedir?

Bu doğru, hükümet tarafından basılan ve dağıtılan dolar banknotları hiçbir dayanak tarafından desteklenmiyor. Üzerilerinde güvenlik etiketleri olan kağıt gib değil mi? Değerli olmasının tek nedeni, hükümetin böyle söylemesi. Hükümet yolsuzluğunun, sadece birkaç yıl önce yaklaşık yüzde 54 milyonluk bir enflasyon oranına maruz kaldıktan sonra, ulusal para birimi olan Bolivar’ı fiilen işe yaramaz hale getirdiği Venezuela gibi ülkelerde bu oyunun yaşandığını gördük.

Bitcoin ile, hiç kimse tek başına bunun bir değeri olduğunu dikte edemez. Bunun yerine, Bitcoin ağının tamamı, talebine bağlı olarak Bitcoin’e belirli bir parasal değer atamayı kabul eder. Üstelik bunu, tüm itibari para birimlerinin desteklediği şiddet ve güç tehdidi olmadan yaparak. Bitcoin ağının değeri ve içinde gerçekleşen tüm işlemler, bir aracı olmadan otomatik olarak yönetilen blok zinciri tarafından güvence altına alınır.

Neden Kişisel Saklama?

Dün borsalardan Bitcoin almaya gittik. Ancak şu anda Coinbase’de tuttuğunuz Bitcoin teknik olarak henüz “sizin” değil. Birisi Coinbase hesabınızı (veya Coinbase’in kendisini) hacklerse, paranızı geri almanın veya suçu kimin işlediğini izlemenin bir yolu olmayacaktır.

Bilgisayar korsanları için endişelenmiyor olsanız bile, kendi kendine egemenlik için çabalamak Bitcoin felsefesinde yer alır; Sonuçta, hükümet merkezi bir borsada olduğu için bitcoin’inize erişebilir ve el koyabilirse, bu, bu merkezi olmayan varlığın amacını bozmuyor mu?

Bitcoin’inize “sahip olmak” ne anlama gelir?

Bitcoin’inize gerçekten sahip olmak ve onu korumak için, Bitcoin almak için kullandığınız herkese açık olarak paylaşılan fatura adresinin aksine, yalnızca erişiminizin olduğu kendi “özel anahtarlarınız” olması gerekir.

Özel Anahtarların Açıklaması

Özel anahtarlar, özünde Bitcoinimize erişmemize ve işlemlerimizi doğrulamamıza veya “imzalamamıza” izin veren çok karmaşık, rastgele oluşturulmuş şifrelerdir. Bu anahtarlar daha sonra 12 veya 24 kelimelik bir “tohum cümlesi” ile temsil edilir ve bu da bize daha fazlasını yapmamızı sağlar. özel anahtarlarımızı kolayca kaydedin, ezberleyin ve yedekleyin.

Coinbase gibi bir borsada Bitcoin’iniz, Coinbase’in özel anahtarlarınıza sahip olduğu bir “sıcak cüzdan” içinde saklanır. Anahtarlarınıza sahip oldukları için, eğer saldırıya uğrarlarsa, bitcoinlerini orada tutan herkes de öyle – evet.

Yalnızca özel anahtarlarınızın kontrolü sizde olduğunda, Bitcoin işlemleriniz üzerinde güvenli bir kontrole sahip olacaksınız.

Yine de, kendi kendine saklamanın, bu çekirdek ifadeleri çevrimdışı ve onlara erişiminizi kaybetmeyeceğiniz güvenli bir yerde tutmaktan sorumlu olduğunuz anlamına geldiğini unutmayın. Seed Kelimeleri fiziksel, paslanmaz çelik kartlara yedeklemenin yöntemleri olsa da, çevrimiçi bir şifre yöneticisinde saklamak kadar kolay değildir.

Güvenlik ve kripto para saklama hakkında daha detaylı bilgilendirme için “Sıcak – Soğuk Cüzdan Nedir” okumanızı tavsiye ederiz.

Bitcoin Küresel Sorunları Nasıl Çözüyor?

Bitcoin’deki değeri görememenizin nedeni, insanların bu tür bir esnekliğin arkasındaki değeri gösteren bir olayı deneyimleyene kadar, mahremiyetin ve ademi merkeziyetçiliğin faydalarını yozlaşmış devlet aktörlerine karşı dayanıklılık biçimleri olarak görmemeleridir. Ancak belki de Bitcoin sayesinde hayatları düzelmiş veya iyileştirilebilecek kişilerin hikayelerini dinleyerek, onu yeni bir ışık altında görmeye başlayacaksınız.

Bitcoin, bazıları için sadece başka bir yatırım varlığı değildir. Dünyadaki birçok insan için Bitcoin, özgür ve tatmin edici bir hayat yaşamak için ihtiyaç duydukları şeydir.

Şu anda 4,2 milyar insan otoriter yönetim altında yaşıyor ve 1,2 milyar insan çift veya üç haneli enflasyon yaşıyor. Şu anda bunu okuyan çoğumuz bu deneyimlere aşina değiliz, ancak gerçek şu ki, bu sorun düşündüğünüzden daha yaygın. Venezuela’da yaşanan korkunç enflasyon ve paranın değersizleşmesi durumu herkese yakın gelecek için korkutan bir senaryo oldu.

Sağlam Parayı Benimseme

Pek çoğu “ABD dolarına asla böyle bir şey olmayacak” diye iddia etse de olmamasını garanti edemez. Diğer fiat para birimleri ile ilgili olarak, ABD doları çok daha sağlam belki. Ancak Bitcoin ile karşılaştırıldığında, bu sadece daha uzun bir geri sayıma sahip saatli bir bomba. Savaşlar, yaptırımlar, piyasa hakimiyeti ve yolsuzluk yoluyla dünyadaki diğer herkes doların ve merkezi hükümetlerin istikrarına bağımlı hale geldi.

Ancak yavaş yavaş ülkeler, daha sağlam bir para biçimine geçmeleri gerektiğinin farkına varıyor.

7 Eylül 2021’de El Salvador, Bitcoin’i yasal ihale olarak resmi olarak benimseyen ilk ülke oldu.

Birçoğu bunun nasıl sonuçlanacağını görmek konusunda şüpheci olsa da (bitcoin hala benimseme ve istikrarın çok erken aşamalarında olduğu için), birçoğu umutlu. El Salvador hükümeti yozlaşırsa, vatandaşları birikimleri değer kaybetmeden servetlerini elinde tutabilecek. Bu ülkemiz, Lübnan, Afganistan ve diğer istikrarsız ülkelerdeki pek çok insan için de geçerki.

Bitcoin Yasaklanırsa Ne Olur?

Aslında Bolivya, Ekvador, Rusya, Hindistan, Çin, vb. birçok ülke Bitcoin’i bir şekilde yasaklamayı denedi. Bitcoin yasağı çıkarılmış olsa da, söz konusu yasağı zorlamanın bir yolu olmadı. Ancak Bitcoin’in – izinsiz, takma adlı bir değişim aracı olarak inşa edilmesinden dolayı, hükümetin özgür düşünceyi yasaklamaya çalışması kadar etkisiz kaldı. Yasal olarak yasaklayabilirler, ancak özgür düşünceyi durdurmanın tek yolu, kamuoyunu manipüle etmeye çalışmaktır.  Muhtemelen insanların trajik bir şekilde yanlış bilgilendirildiği ve beyinlerinin yıkandığı birkaç senaryo hatırlayacaksınızdır.

Hükümet Neden Bitcoin’i Yasaklamak İstesin Ki?

Merkez bankacılığının gücünü elinde tutmaya çalışan hükümetler, Bitcoin’i toplumun iyileşmesine karşı çalışan bir kötülük olarak çerçevelemeye çalışıyorlar.

Bitcoin ve kripto varlıklara karşıtlığı ile bilinen ABD’li Senatör Elizabeth Warren “kripto para birimleri, hükümetin zaman içinde güçlü ekonomik büyümeyi sürdürme yeteneğini baltalıyor… Çevrimiçi hırsızlık, uyuşturucu kaçakçılığı, fidye saldırıları ve diğer yasa dışı faaliyetlerin tümü kripto ile daha kolay hale getirildi. Uzmanlar, geçen yıl suçlulara 412 milyon dolardan fazla ödendiğini tahmin ediyor” açklamalarında bulunmuştu.

Yine de, o ve diğer politikacılar, Birleşmiş Milletler’in tahminlerine göre, kripto para birimlerinden yaklaşık 400 kat daha fazla, her yıl dünya çapında 800 milyar dolar ile 2 trilyon dolar arasında fiat paranın aklandığından bahsetmiyorlar. 2020’de, tüm kripto para birimi faaliyetlerinin suç payı sadece %0,34 idi.

Hükümet şu anda ekonomik büyümeyi teşvik etmek için maliye ve para politikasını manipüle ederek ekonomiyi düzenliyor. Ancak hükümete güvenmek, dürüstlükten yoksun, lobicilik temelinde kararlar alan ve insanlara ne olduğunu umursamadan büyük bankaları mutlu bir şekilde kurtaran insanlara güvenmektir. Örnek olarak 2008 Mali Krizine bakabilirsiniz.

Çin’de Bitcoin, öyle ya da böyle sayısız kez “yasaklandı”. Genel olarak, Çin’in duruşu, kontrol edilebilecek ve izlenebilecek bir dijital yuan (bir CBDC: merkez bankası dijital para birimi) oluşturmak istediklerinden, Bitcoin karşıtı oldu. Bitcoin, merkezi kontrole sahip olanları korkutuyor. Devletlerin aklındaki soru aslında şu. “Ya insanlar artık manipüle edemeyeceğimiz bir şey seçerse?” Bu yüzden durdurmaya çalışıyorlar.

Hükümet Bitcoin veya kripto para birimlerini yasaklamaya çalışırsa, kripto para topluluğunun dünya çapında medyanın dikkatini çeken büyük bir geri dönüşü büyük olasılıkla sonuçlanacak ve daha önce Bitcoin ile hiç ilgilenmemiş insanların şimdi onu incelemeye başlamasına neden olacak.

Bitcoin Fiat’ın Yerini Alacak mı?

Bu konuda birkaç senaryo var. Bazı insanlar itibari paranın asla ortadan kalkmayacağını düşünürken, diğerleri Bitcoin’in mevcut finansal sistemi tamamen alt üst edeceğini düşünüyor. Ne olursa olsun, bir şey doğru kalıyor: Bitcoin asla kaybolmayacak ve küresel finansal sistemde giderek daha yaygın bir rol oynamaya devam edecek.

Daha önce gerçekleşmemiş bir senaryo olduğu için Bitcoin tam bir fiat revizyonu yapması olası görünmüyor. En azından yakın gelecekte. Bunun yerine, küresel benimsemeye giden yol, daha çok kendi kendine egemen servet depolarını seçen bireyler gibi görünecek. Bitcoin izinsiz olduğu için, doğru gizlilik önlemlerinin alınması, Bitcoin’i yasadışı yerlerde bile kullanabileceğiniz ve tutabileceğiniz anlamına geldiğini unutmayın.

CBDC’ler: Merkez Bankası Dijital Para Birimleri

Pek çok politikacı, hükümetlerin para politikaları üzerinde merkezi otoritelerini elinde tutmasına izin verecek merkezi bir dijital para birimi olan CBDC’lerin uygulanması çağrısında bulundu. Bu, uygulanırsa, bugün hala kullandığımız nakit sisteminden daha az mahremiyet ile gelebilir. Bunun kripto para endüstrisinin sonunu getireceğini düşünüyorlar. Aksine pek çok insan, potansiyel olarak gizlilik ve kişisel güvenlik ihlalleri uygulayan dijital yuan gibi CBDC’lerden korktuğu için gerçek kripto varlıklara yönelecektir.

Sonuç

Bitcoinin bizlere küresel ekonomik düzene karşı durabilme adına çok büyük bir yardımcı olduğundan bahsettik. Yaratıcısının kendisini anonim kılması ve en ufak bir ipucu bile bırakmaması icadının aslında insanlık için yaptığının en önemli göstergesi. 2008 Krizinden sonra insanlığı kapitalist, enflasyonist ve baskıcı düzenden kurtarma adına icat edildiği düşünülen Bitcoin, bizlere sonsuz bir evrenin de kapılarını açtı. Bitcoin siyasi bir başkaldırış değil ve olamaz da. Bitcoin insanlık için yapılmış çalışmalardan biri. Tarih boyu hayat kurtaran aşılar, buluşlar, icatlar gibi. Bugün finans haricinde bir çok sektörde blok zincir teknolojisi kullanılıyor.

İnsanoğlu yepyeni bir çağa girdi. Yakın gelecekte Bitcoin ve kripto varlıkların tanınması, yayılması çok daha fazla olacak ve büyümesi katlanarak artacak. İnsanlık kripto varlıkları oyun, kumar, eğlence olarak görmeyi uzun bir süre önce bıraktı. Dünyada bir çok insan oldukça yoğun bir şekilde bu teknolojiyi adapte etmeye çalışıyor. Ülkemizde de bir çok grup, firma bulunmakta ve iyi işler çıkarmaktadır. Devamının gelmesi ve artması dileğiyle.

Bu Yazıya Tepkiniz Ne Oldu?
  • 1
    alk_l_yorum
    Alkışlıyorum
  • 0
    be_endim
    Beğendim
  • 0
    d_nceliyim
    Düşünceliyim
  • 0
    be_enmedim
    Beğenmedim

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yorumlar (1)

  1. Çok güzel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bültenimize Katılın

Hemen ücretsiz üye olun ve yeni güncellemelerden haberdar olan ilk kişi olun.